6284 SAYILI KANUNUNA GÖRE ALINABİLECEK TEDBİRLERDE ŞİDDET MAĞDURU
6284 Sayılı Kanun 08/03/2012 tarihinde yürürlüğe giren tam adı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun olan; özel veyahut kamusal alanda kadınların, çocukların, ısrarlı takip mağdurlarının ve aile bireylerinin görmüş olduğu şiddet veya şiddet tehlikesine karşı alınabilen koruyucu ve önleyici tedbirleri kapsamaktadır. Makalemizde 6284 sayılı kanuna göre alınabilecek tedbirlerde şiddet mağdurunun hukuki erişim yolarını ve ilgili kanunca korunan şiddet mağdurunun kim olduğunu inceledik.
6284 sayılı kanunun ilk koruma alanı kadına karşı şiddettir. Kadının 18 yaşından küçük olması veya büyük olması, mülteci olması, engelli olması ve benzeri ayrımlar yapılmamaktadır. Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesinde bulunan tüm kadınlar bu kanun gereğince tedbir talebi isteyebilir.
6284 sayılı kanunun ikinci koruma alanı çocuklardır. 18 yaşından küçük her insan yavrusu çocuktur. Kız çocuk/erkek çocuk, yabancı çocuk, engelli çocuk ve benzeri ayrımlar yapılmaz. Tüm şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesinde bulunan çocuklar bu kanun gereğince tedbir talebi isteyebilirler.
6284 sayılı kanunun üçüncü koruma alanı ısrarlı takip mağdurlarıdır. Israrlı takip mağdurundan anlamamız gereken; mağdurun sürekli surette taciz edilmesidir. Başka bir tabirle şahsınıza tebelleş olunmasıdır. Örneğin; her gün evinizin önünde beklenmesi, sürekli çiçek yollanması, işyerinize gelmesi, sürekli telefonla araması/mesaj atması, devamlı ailenize ulaşarak size ulaşmaya çalışması ve benzeri mağduru sürekli surette taciz eden hareketlerde bulunulması ısrarlı takip mağduriyetine sebebiyet verir. Bu noktada genel yanılgı mağdurun kadın olduğu yönündedir. Oysaki 6284 sayılı kanun sadece kadın ısrarlı takip mağdurları değil erkek ısrarlı takip mağdurları için de talep edilebilir.
6284 sayılı kanunun dördüncü koruma alanı aile bireyleridir. Aile içerisinde, aile birliğinde, daha önceki yada şu anki eşlerde veya ebeveynler arasında meydana gelen, failin aynı evi şuan veya daha önce şiddet mağduruyla paylaşıp paylaşmadığına bakılmaksızın fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddetin bütün biçimleri ev içi şiddeti oluşturmaktadır. Bu noktada aile bireyi kavramını ‘’ev içi şiddet’’ olarak değerlendirmek gerekmektedir. Şöyle ki; şu an veya daha önceki zamanda aynı evde yaşadığınız yeğeninizin, annenizin , babanızın, kardeşinizin ve benzeri kişilerin size uyguladığı şiddete karşı tedbir talep edebilirsiniz. Yine bu noktada genel yanılgı mağdurun kadın olduğu yönündedir. Oysaki 6284 sayılı kanun sadece kadın ev içi şiddet mağdurlarını değil erkek ev içi şiddet mağdurlarını için de talep edilebilir.
6284 SAYILI KANUN GEREĞİNCE NASIL TEDBİR İSTENİR?
Doğrudan en yakın karakola, Cumhuriyet Savcılığı’na ya da Aile Mahkemesi’ne korumadan yararlanmak için başvurulabilir. Karakol ve Cumhuriyet Savcılığı, başvurunuzu ilgili Aile mahkemesine kendiliğinden gönderir.
Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Yapılan başvurular herhangi bir ücrete tabi değildir. En geç bir iş günü içinde kararı verecek olan mahkemeden talep sonucunu öğrenebilirsiniz. Verilen kararlar en fazla altı ay için verilebilir. Tedbir süresi dolduğunda eğer tehlike devam ediyor ise yeniden karar isteme hakkına sahipsiniz. Tedbir süresi dolmadan kısa bir süre önce de tedbiri veren mahkemeye başvuru yaparak verilen tedbir kararının uzatılmasını da talep edebilirsiniz.
Ayrıca şiddet mağduruna gösterilen şiddet eylemi bir suç oluşturuyor ise(yaralama, tehdit, hakaret gibi); en yakın karakola gidip şikayetçi olabilir ve o esnada polise koruma kararı istediğinizi beyan edebilirsiniz. Eğer meramınızı polise anlatmadıysanız ve fiziksel şiddet mağduruysanız en yakın hastanenin acil servisine giderek ‘’darp raporu’’ alabilir bu rapor ile en yakın adliyedeki savcılıklara başvurabilirsiniz. Ayrıca uğradığınız şiddeti kanıtlayacak başkaca delilleri de toplamanızda yarar vardır. Örneğin cinsel şiddete maruz kaldıysanız iç çamaşırlarınızı ve kıyafetlerinizi yıkamadan saklayın. Ayrıca sizde yıkanmayarak (sürüntü örnekleri alındığı için) en yakın hastaneye gidip uğradığınız cinsel şiddet için rapor alabilirsiniz.
TEDBİR TALEBİ İHLAL EDİLİRSE NE OLUR?
Eğer hakim tarafından talebiniz reddedilir ise; kararın reddedildiği şiddet uygulayana tebligat ile bildirilmez. Talebiniz kabul olur ise, verilen karar şiddet uygulayana tebligat ile bildirilir. Bu tebligatta verilen karar ile kararın ihlali halinde hapis cezası verileceği ihtarı yer alır.
Bu kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluşturmasa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.
6284 SAYILI KANUN GEREĞİNCE İSTENEBİLECEK TEDBİRLER
6284 sayılı kanun gereğince koruyucu ve önleyici tedbirler olarak iki alanda tedbir talebinde bulunabilir.
Mülki Amir Tarafından Verilecek Koruyucu Tedbirler:
-
Şiddet mağduruna ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanmasına karar verilebilir. Bu tedbir gereğince başvuru halinde kadınlar sığınma evine ya da belediyelerce temin edilen kadın konuk evlerine yönlendirilmektedir. Kadınların kaldıkları sığınma evleri başvuru yapılan ilde olabileceği gibi; başka illerde de sığınma evi sağlanabilmektedir.
-
Şiddet mağduruna diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılmasına karar verilebilmektedir. Şiddet uygulayanın fiilleri ile saklanmak ya da kaçmak zorunda olan ve bu nedenle yoksulluğu düşenler için mülki amirlerce geçici maddi yardıma karar verilebilmektedir.
-
Şiddet mağduru görmüş olduğu şiddet neticesinde psikolojik olarak yıpranmaktadır. Bu yıpranmanın kişinin hayatında derin yaralar açmaması ve ikincil mağduriyete sebebiyet vermemesi için psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesine karar verilebilir.
-
Şiddet mağdurunun hayati tehlikesinin bulunması halinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınmasına karar verilebilir. Uygulamada gerekli görülmesi halinde şiddet mağdurunun korunması amacıyla kendisine koruma polisi eşlik etmesine karar verilebilmektedir.
-
Şiddet mağdurunun hayata tutanabilmesi ve örselenmemesi için gerekli olması halinde, şiddet mağdurunun çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması halinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkanının sağlanmasına karar verilebilmektedir.
-
Mülki amirlere sadece mesai saatlerinde ulaşmak mümkün olduğundan; gecikmesinde sakınca bulunan acil durumlarda sığınma evi sağlanmasına ya da şiddet mağduruna koruma polisinin eşlik etmesine ilgili kolluk (polis) amirince karar verilebilir. Bu karar verildiği günü takip eden ilk iş günü içinde mülki amirin onayına sunulur. Mülki amirin kırksekiz saat içinde onaylamayan tedbirler kendiliğinden ortadan kalkar.
Hakim Tarafından Verilebilecek Koruyucu Tedbir Kararları :
-
Şiddet mağdurunun şiddete uğrama tehlikesi var ise; bu şiddeti bertaraf etmek için hakim tarafından önleyici koruma tedbirlerine karar verilebilmektedir.
-
İş Yerinin Değiştirilmesi Tedbiri; şiddet mağduru ile şiddet uygulayanın aynı işyerinde çalışması durumunda şiddet uygulayanın aynı işyerinin başka bir şubesine atanmasını isteme tedbirini sağlamaktadır. Örneğin; mağdur ve şiddet uygulayanın aynı okulda çalışan öğretmen, aynı fabrikada çalışan işçi, aynı bankada çalışan bankacı ve benzeri durumlarda mağduru korumaya yönelik tedbir olarak şiddet uygulayanın işyeri değiştirilebilmektedir.
-
Şiddet mağduru ile şiddet uygulayanın evli olması halinde; müşterek yerleşim yerinden ayrı bir yerleşim yeri belirlenmesine karar verilebilir. Yani şiddet uygulayan evden uzaklaştırılır ya da şiddet mağduruna kalaca yer imkanı sağlanır.
-
Türk Medeni Kanunundaki şartların varlığı halinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına karar verilebilir. Şiddet mağduru, aile konutu olarak kullanılan evin satılması, kiralık ise sözleşmesin feshedilmesi vb. tehditler ile karşı karşıya ise aile konutu şerhi konulmasını talep edebilir. Aile konutu şerhi konulabilmesi için aile olarak bir arada yaşanılan bir alan olması gerekmektedir. Yaşanılan alanın kiralık olması, paylı mülk olması ve benzeri durumlar bu şerhin konulmasına engel teşkil etmez. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
-
6284 sayılı kanun gereğince hakim tarafından aile konutu şerhi konulabilmesi için herhangi bir evrak talep edilmemektedir. Ancak aile konutu şerhinin konulmasını mahkemeye başvurmadan aile konutunun bulunduğu tapu müdürlüğüne giderek de talep etmeniz mümkündür. Tapu müdürlüğüne başvurunuzla ile konutu şerh konulabilmesi için Tapu Sicili tüzüğü 57.maddesi uyarınca; konutun aile konutu olduğunu kanıtlayan, muhtarlıktan veya apartman yönetiminden alınmış belge ile nüfus müdürlüğünden alınmış vukuatlı nüfus kayıt örneği veya evlilik cüzdanının ibrazı gerekmektedir.
-
Şiddet mağdurunun hayati tehlikesinin bulunması ve bu tehlikenin önlenesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması halinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesine karar verilebilir.
-
Bu tedbirin uygulanması için şiddet tehdidinin ileri seviyede olması gözetilmektedir. Çünkü kimlik bilgilerinin ya da şiddet mağdurunun yüzünün operasyonla değiştirilmesi tedbirleri mağdurun hayatında büyük değişimlere sebebiyet vereceğinden ikincil mağduriyet dediğimiz mağdurun yeni yeni zorluklar ile karşılaşmasına sebebiyet verebilir.
Hakim Tarafından Verilebilecek Önleyici Tedbir Kararları :
-
Şiddet uygulayanın şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına karar verilebilmektedir. Şiddet uygulayanın herhangi bir iletim vasıtasıyla ya da fiziki olarak şiddet mağduruna karşı; tehditte, hakarete yada küçük düşürücü herhangi bir sözde bulunması hakim kararı ile yasaklanabilir.
-
Şiddet uygulayanın müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılmasına ve müşterek konutun şiddet mağduruna tahsis edilmesine karar verilebilir. Şiddet uygulayan ve şiddet mağdurunun müşterek konutta yaşaması halinde konutun şiddet mağduruna tahsisi sağlanabilmektedir. Şiddet uygulayanın kendi evi olsa bile tedbir kararı süresince herhangi bir nedenle eve girmeye çalışması kararın ihlaline sebebiyet verir.
-
Şiddet uygulayanın şiddet mağdurunun konutuna, okuluna ya da işyerine yaklaşmamasına karar verilebilir.
-
Şiddet uygulayan ile şiddet mağdurunun müşterek çocukları var ise ve bu çocuklarla ilgili daha önceden alınmış kişisel ilişki kurma kararı alınmış ise; kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılmasına karar verilebilmektedir.
-
Gerekli görülmesi halinde şiddet mağdurunun, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmamasına karar verilebilmektedir. Örneğin; eşi tarafından tehdit edilen bir kadının anne ve babası hakkında da koruma kararı alınabilmektedir.
-
Şiddet mağdurunun şahsi eşyaları ve ev eşyaları da bu kanun kapsamında koruma altındadır. Şahsi ve ev eşyalarının zarar verilmemesine ilişkin koruma kararı verilebilmektedir. Örneğin; şiddet mağdurunun arabasının zarara uğratılması veya şiddet mağduruna ait bahçenin talan edilmesi gibi durumlarda hem koruma kararı ihlal edilmiş hem de mala zarar verme suçu olur.
-
Şiddet uygulayanın şiddet mağdurunu iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesine karar verilebilir. Örneğin kişinin telefonla aranması, mesaj atması, mektup yazması gibi hallerde iletişim kurma amacı ne olursa olsun karar ihlal edilmiş olur. Bu halde şiddet uygulayanın şiddet mağduruna hiçbir vasıta ile ulaşmaması gerekmektedir. İhlal edilmesi kolay olan bu yasağın ihlali halinde hapis cezası ile karşılaşılmaktadır.
-
Şiddet uygulayan bir silaha sahip ise; bu silahın derhal kolluk kuvvetlerine teslim edilmesine karar verilebilir. Silahın bulundurulma amacı önemli değildir. Örneğin şiddet uygulayan asker, polis, koruyucu ve benzeri kamu görevlisi olsa dahi zimmetinde bulunan silahların kolluğa teslim edilmesine karar verilebilmektedir. Ek olarak şahıs kendi isteği ile silah tesliminde bulunmuyor ve şiddet mağdurunu tehdit ediyor ise; tehditten şikayette bulunulması ve bu şikayetle birlikte silaha el konulması için ev araması yapılması istenebilmektedir.
-
Şiddet mağdurunun bulunduğu yerlerde şiddet uygulayan tarafından alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken şiddet uygulayanın şiddet mağduruna yaklaşmaması karar verilebilmektedir. Şiddet uygulayanın bağımlılığının olması halinde, hastaneye yatmak dahil, muayene ve tedavisinin sağlanmasına da karar verilebilmektedir. Örneğin alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı olan şiddet uygulayanın bu madde etkisinde iken size yönelik her türlü fiziki hareketi yasaklanmaktadır.
-
Şiddet uygulayanın başka bir hastalığı var ise; sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanmasına karar verilebilir. Örneğin şiddet uygulayanın akıl sağlığı yerinde değil, öfke kontrolü mevcut değil ve benzeri hastalıkları var ise; ilgili sağlık kuruluşlarına yatışına karar verilmesi talep edilebilmektedir.
-
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde; şiddet uygulayanın şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına, Şiddet uygulayanın müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılmasına ve müşterek konutun şiddet mağduruna tahsis edilmesine, şiddet uygulayanın şiddet mağdurunun konutuna, okuluna ya da işyerine yaklaşmamasına, şiddet mağdurunun; şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmamasına ilgili kolluk amirince ( polis tarafından) karar verilebilir. Kolluk amiri alınan kararın verildiği günü takip eden ilk iş günü içinde kararı hakim onayına sunmalıdır. Onaya sunulan kararın yirmidört saat içinde onaylamaması halinde tedbirler kendiliğinden ortadan kalkar.
-
Yukarıdaki tedbirlere ek olarak hakim; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.
-
Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise Türk Medeni Kanunu göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hakim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir. Bu tedbirin uygulanması için mağdurun kadın olması, eş olması ve benzeri bağlar gerekmemektedir. Burada yaşanan yanılgı tarafların eş olması halinde boşanma davasının var olup olmadığına bakıldığı yönündedir. Tedbir nafakasına hükmedilmesi için eşler arasında herhangi bir boşanma davası olması gerekli değildir. Bu kanun uyarınca verilen tedbir nafakası ile boşanma davasında verilen tedbir nafakası karıştırılmamalıdır.
Hakim Kararı ile Şiddet Uygulayanın Teknik Yöntemlerle Takibi
6284 sayılı kanuna binaen verilen tedbir kararlarının uygulanmasında hakim teknik takip yöntemlerine başvurabilmektedir. Genel olarak aile mahkemelerince kanunun 12.maddesinin uygulamasında kullanılan teknik yöntem ‘’elektronik kelepçe’’dir. Şiddet uygulayanın bulunduğu konum bileğine takılan elektronik kelepçe vasıtasıyla izlenmektedir. Şiddet mağduruna ise telefon büyüklüğünde bir cihaz verilmekte ve şiddet uygulayan şiddet mağdurunun yakınına yaklaşmaya çalıştığında mağdurda bulunan cihaz öterek tepki vermekte aynı zamanda şiddet uygulayanın konumu polis merkezine bildirilmekte ve derhal şiddet uygulayanın bulunduğu konuma polis intikal etmektedir.
Şiddet mağdurları için hayat kurtarıcı önemi olduğu takip ettiğimiz pek çok vakada gözlemlenmiştir. Hayati tehlikesi olan vakıalarda uygulaması bulunduğundan; elektronik kelepçe kararı verilmesi için Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi(ŞÖNİM) Kurul Raporu aranmaktadır. Bu rapor için şiddet mağduru illerde bulunan bakanlığa bağlı ŞÖNİM’e müracat etmekte ya da avukatları vasıtasıyla ŞÖNİM’le irtibat kurmaları sağlanmaktadır.