BOŞANMA DAVALARINDA AF

Av. Ece Uncu Logo 3 5 e1664977503361

BOŞANMA DAVALARINDA AF

Boşanma davalarında af ;eşlerin boşanma davasında öne sürdüğü iddiların affedilmesi ya da en azından hoşgörü ile karşılanmasını ifade etmektedir.  Eşlerin barışması evlilik birliğinin temelinden sarılması davalarında af niteliğinde olduğundan affedilen davranışlar nedeniyle boşanma kararı verilemez ve davanın reddi gerekir. Boşanma davalarında affedilen konular boşanma sebebi olarak öne sürülemez. Affetmenin varlığı için; kayıtsız şartsız bir affetme beyanı, affı gösterir tutum ve davranışlar(aynı evde yaşamı, cinsel ilişki gibi) ve affın varlığı gösterir somut deliller var olmalıdır. Affetmek sadece sözlü olarak barışılması demek değil birlikte yaşanması, cinsel ilişkiye girilmesi, evlilik birliğinin devam etmesi şeklinde gerçekleşebilir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/03/2007gün 2007/2-156E. 2007/157K. Sayılı ilamında ”tarafların barışıp tekrara bir araya gelmiş ve evlilik birliğini devam ettirme iradesi ile birlikte yaşamaya başlamışlarsa, bu durum birbirlerini bağışladıkları anlamına gelir ve barışma öncesi nedenlere dayalı olarak boşanma kararı verilemez. ”

Ancak barışma olgusu SOMUT BİR BİÇİMDE ortaya konulmak zorundadır. Mahkeme barışmanın varlığını kendiliğinden dikkate alamayacağı gibi tarafların barışma tarihlerinin dahi net biçimde göz önüne alınması gerekmektedir. Örneğin;

Yargıtay Hukuk Genel kurulu Kararı 26/11/1997 768-985. Kararında ”Türkiye’de dinlenen tanıkların sözlerinde geçen olayların yer ve zaman yönünden somutlaştırılması, tarafların barıştığı tarihlerin belirtilmesi en son barışmadan sonraki olayların açıklattırılması bu şekilde toplanacak deliller sonucu oluşturacak duruma göre bir hüküm kurulması gereği dikkate alınmadan eksik soruşturma ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

İzmir 3.Aile Mahkemesi 2019/385E. 2020/600K. Sayılı ilamında ”Davalı tanıkları H* B* ve D* B*’ın beyanında geçen bir kısım olayların zamanının belirli olmadığı, tanıkların beyanlarında geçen bir kısım olaylardan sonra tarafların bir arada yaşadıkları, tanık beyanlarında geçen bir kısım olaylardan sonra tarafların birlikte yaşadıkları bu olayların affedilmiş en azından hoşgörü ile karşılanmış sayılacağı ve kusur belirlenmesinde esas alınamayacağı, dilekçeler aşamasında dayanılmayan, taraflardan duyuma dayanan ve zamanı belirtilmeyen olayların kusur belirlemesinde esas alınamayacağı tarafların davalarını ispatlayamadıkları anlaşıldığından asıl ve karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.”

Boşanma dava dilekçesinde yer alan olaylardan sonra tarafların birlikte yaşaması ya da çocuk sahibi olması ile halinde affetme ya da en azından olayları hoşgörü ile karşılama durumu söz konusudur. Ek olarak taraflardan biri daha önce bir boşanma davası açmış ve taraflar barıştıktan sonra davadan feragat edilmiş ise önceki davada dayanılan hiçbir husus yeni açılan boşanma davasında dinlenemez.

Yargıtay 2.Hukuk dairesi 23/01/2017 2015/21878, 2017/694K. Sayılı kararına göre; ”Mahkemece davalı tam kusurlu bulunarak tarafların boşanmalarına verilmiştir. Davacı daha önce Sarayköy Asliye Hukuk mahkemesi 2013/215E. Sayılı dosyasında 17/06/2013 tarihinde açtığı boşanma davasından 11/11/2013 tarihinde feragat etmiştir. Feragatle, davalıdan kaynaklanan ve mahkemece davalıya kusur olarak yüklenen önceki olayları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamıştır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Davalının bu davanın açıldığı tarihten sonra başkaca bir kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. ”

İZMİR BAM 2. HD. E. 2018 / 3400 K. 2019 / 1838 T. 16.12.2019 Mahkemece, davalı karşı davacı erkeğin eşine yönelik şiddet içerikli söz ve davranışlarda bulunması sebebi ile kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; tarafların daha önce fiilen ayrılıp, tekrar barıştıkları, fiili birlikteliğin devam etmesi sebebi ile önceki olayların karşı tarafça affedilmiş veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabul edilmesi gerektiği, davacı-karşı davalı kadın tanığı G.A.’ın kızında şiddet belirtisi görmediğini beyan ettiği, tanık S.A.’ın ifadesinde geçen fiziksel şiddete ilişkin görgüden sonra tarafların tekrar bir arada yaşadıkları anlaşılmakla, davalı karşı davacı erkeğin, eşine şiddet içerikli söz ve davranışlarda bulunduğundan bahisle kusur yüklenmesi doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi Esas : 2016/16130 Karar : 2018/5332 Tarih : 19.04.2018 ” Davacı kadın, daha önce Kuşadası 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/68 esas sayılı dosyasında 19.02.2013 tarihinde açtığı boşanma davasında davanın kabulüne karar verilmiş, işbu karar kesinleşmeden davacı kadın tarafından 21.05.2013 tarihinde davadan feragat edilmiştir. Feragatle, erkekten kaynaklanan ve mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen önceki olayları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamıştır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Davalı erkeğin bu davanın açıldığı tarihten sonra başkaca kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.”

AYNI EV İÇİNDE YAŞANILMASI AFFETME SAYILIR MI?

Taraflar gerek maddi koşullardan gerekse zorunlu hal sebebiyle aynı evde yaşamaları durumunda affetmenin varlığı kabul edilemez. Ancak böyle bir durumda boşanma davasında mahkemeye sunulan ve mahkemece adrese tebliğ edilen tüm dilekçelerin Tebligatın sahibi olan tarafa tebliğ edilmesi önem arz etmektedir. Aksi halde tebligatın usulsüz olarak yapıldığı kabul edilecektir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2006 tarihli 2006/9958 K. Sayılı ilamı: “… eşlerin Erciş’ten tayinlerinin çıkması üzerine Ankara’ya geldikleri kendilerine hemen lojman tesis edilmemesi üzerine 23.10.2003-05.01.2004 tarihleri arasında Orduevinde konakladıkları, davacıya lojman verilmesi üzerine eşlerin ayrıldıkları.. Eşlerin zorunlu olarak bir süre beraber orduevinde kalmaları kocanın eşini affettiğini, geçen hadiseleri hoşgörü ile karşıladığını göstermez.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir