TÜP BEBEK TEDAVİSİNDEN KAÇINMAK BOŞANMA SEBEBİDİR.
Eşlerden birinin tüp bebek tedavisinden kaçınması boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Evlilik birliğinin kurulmasının akabinde eşlerin birbirlerinden çocuk beklentilerinin olması hayatın olağan akışı içinde değerlendirilir. Ancak taraflar doğal yollarla çocuk yapma kabiliyetine sahip değilse ve tüp bebek tedavisi öngörülmüş ise, eşlerden birinin bu tedaviden kaçınması evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik boşanma konusu davranışlardandır.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 28/02/2008 tarihli 2008/272E. 2008/2443K. Sayılı kararında ‘’davalı kocanın tüp bebek tedavisinden kaçındığı ve birlik görevini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcuttur ve sabittir.’’
Sadece eşlerin tüp bebek tedavisini razı olmaması değil, başlanan tüp bebek tedavisinde eşin tedavi ile ilgilenmemesi evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik bir davranış olduğundan boşanma konusu davranışlardandır.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27/11/2013 tarihli 2013/14497E. 2013/27700K. Sayılı kararında ‘’Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; kocanın eşini fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, tüp bebek tedavisi sırasında eşi ile ilgilenmediği ve ona destek olmadığı, tanıkların huzurunda ‘’15-16 yaşımdan beri uyuşturucu kullanıyorum bana kimse karışamaz.’’ Dediği, buna karşılık kadının da sürekli eşine hakaret ettiği ve eşinin akrabalarını istemediği anlaşılmaktadır…Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen görülmemesine göre, kocanın davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddilmesi doğru görülmemiştir. ‘’
Sadece tüp bebek tedavisi esnasında değil kadının sağlık sorunları ile de kocanın ilgilenmesi ve gerekli tedavi için yardımcı olması evlilik birliğinin getirdiği yükümlülükler içindedir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2016/10445 E. 2016/11243 K. Sayılı kararında ‘’ bu nedenle erkeğin davasının reddi gerektiği, buna karşılık davacı-karşı davalı erkeğin kadının sağlık sorunları ile ilgilenmediği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu kabul edilerek bu hatalı kusur tespitine dayalı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1, 2) talebinin reddinin doğru görülmediği” gerekçesiyle bozulmuş, temyize konu diğer yönlerden onanmıştır.’’